O yüzden bana yardımcı olabilirsen gerçekten sana minnettar kalırım.
Bog mi pomogao, mislim da je prije stvar za svećenika.
Tanrı yardımcım olsun, bir rahibin işi olabilir.
Ali Bog mi pomogao, te mlade djevojke su ubojite.
Ama Tanrı yardımcım olsun, bu genç kızlar ölümcüldü.
Jednom si mi pomogao, sječaš se?
Bana bir kez yardım etmiştin, hatırladın mı?
Ti si mi pomogao da to uvidim.
Ve sen bunu görmemde bana çok yardımcı oldun.
i ako trebaš prodati svoj auto da bi mi pomogao, ima da ga prodaš!
Ve eğer bana yardımı olacağı için arabanı satman gerekiyorsa, o lanet arabanı satacaksın!
Ako ti se dopada moja savjest, zašto si mi pomogao u vlaku?
Vicdandan yoksunsan trende neden bana yardım ettin?
Ali ti si mi pomogao da to prebrodim.
Ne yapacağımı bilmiyordum, ama atlatmam için bana yardım ettin.
Ako bilo koji čovjek stane između mene i ispunjavanja vaših prava ja ću ga srušiti pa mi pomogao Bog!
Ve biri benimle sizin haklarınızı yerine getirmek arasına girerse Tanrı yardımcım olsun onu alaşağı ederim!
Hvala ti što si mi pomogao.
Bana yardımcı olduğun için sağ ol.
Odvjetnik Jeanie Whitman nije mi pomogao.
Tavsiye edilen şu avukat Jeanie Whitman'ın herhangi bir faydası olmadı.
Hvala što si mi pomogao oko ove priče, Clark.
Olayı çözmeme yardım ettiğin için teşekkürler Clark.
Bi li mi pomogao raščistiti stol?
Dave, mahsuru yoksa masayı boşaltmama yardım eder misin?
Stefane, vidi, znam kako je Elena u redu sa svim tim, i cijenim to što si uradio kako bi mi pomogao, ali zaista nisam spremna uroniti u to s tobom još uvijek.
Stefan, bak, Elena'nın tüm bunları kabullendiğini biliyorum, ve bana yardım etmene de minnettarım. Ama ben henüz bunlara hazır değilim.
Slušaj, samo da ti se zahvalim što si mi pomogao kad sam bio u gabuli.
Borç konusunda yardımcı olduğun için teşekkür etmek istiyorum.
Hvala ti još jednom što si mi pomogao sa telefonom.
Şu telefon hackleme işinde bana yardım ettiğin için tekrar teşekkürler.
Pa planiram se mnogo ljubiti, i seksualno općiti. Stvarno bi mi pomogao.
Çok fazla öpüşmeyi planlıyorum ve zina yapmayı, yani bana gerçekten yardım etmiş olursun.
U cijeloj Africi, poznavao sam jednog čovjeka koji bi mi pomogao da nađem pobunjenike.
Tüm Afrika'da, beni asilere götürecek bir tek adam tanıyordum.
Hvala ti što si mi pomogao da odnesem ovo.
Bunları bırakmama yardım ettiğin için teşekkürler.
Puno si mi pomogao u ovoj učionici.
Bu sınıfta bana çok yardımın dokundu.
Pošto si mi pomogao, dati ću ti nešto zauzvrat.
Bana yardım ettiğin için sana karşılığında bir şey vereceğim.
Htio je otići odmah nakon potresa, ali uvjerio sam ga da ostane još godinu dana kako bi mi pomogao.
Aslında depremin ardından gitmek istedi ama bana bir sene daha yardım etmesi için ikna ettim.
Nik je ostao kako bi mi pomogao da je zakopamo.
Nik orada kalıp bana annemi gömmede yardım etti.
Nisi mi rekao zašto si mi pomogao s onim tipom.
O adam karşısında bana neden yardım ettiğini hala söylemedin.
I to što si mi pomogao obraditi...
Ve senin bunları sindirebilmeme yardımcı olduğun gerçeği...
Netko tko bi mogao da ti popravi tijelo, tehničar koji bi ti reprogramirao mozak i specijalac koji bi mi pomogao da te smaknemo ako je potrebno.
Vücudunu onaracak biri, beynini yeniden programlayabilecek bir teknisyen ve gereği halinde seni indirmeme yardım edecek bir uzman.
I usput, hvala što si mi pomogao večeras, Elajdža.
Bu arada yardım ettiğin için teşekkür ederim Elijah.
Ti si mi pomogao u osvajanju Mercije, i ja sam pomogao tebi da se utvrdi naselje u samom srcu moga kraljevstva.
Mercia'yı fethetmem için yardım ettin ben de size krallığımın kalbinde bir yerleşim yeri kurmanıza yardım ettim.
Puno si mi pomogao iako možda niti ne znaš.
Farkında olmasan da bize büyük yardımın dokundu.
Zašto si mi pomogao da spasim toliko ljudi?
Neden o kadar insanı kurtarmama yardım ediyorsun?
Znaš koliko si mi pomogao u zadnje vrijeme.
Hadi, son zamanlarda bana çok yardım ettin. Sorun değil.
Kad bih samo znala nekog tko bi mi pomogao oko Biblije.
Keşke İncil konusunda da yardımcı olabilecek birini bulabilsem.
Mali dar zbog toga što si me održao na životu i što si mi pomogao da gotovo uhvatimo Rexovog ubojicu.
Beni ayakta tuttuğun ve Rex'in katilini neredeyse yakalamama yardım ettiğin için ufak bir hediye.
Kada je Susan bila moja gošća, priznao sam joj da si mi pomogao da otkrijem pravog sebe.
Susan'ı misafir ettiğimde gerçek kimliğimi bulmamda bana yardım ettiğini itiraf ettim.
Hvala ti što si mi pomogao danas.
Tamam bakalım. - Yardım ettiğin için sağ ol.
Kako bi mi pomogao s grčevima na internetu je istraživao o menstruaciji.
Benim kramplarıma yardımcı olmak için İnternet'ten regl konusunda araştırmalar yapmaya başladı.
Kao i u mom poslovnom životu, temeljila sam izbor na tome tko bi mi pomogao s djecom dok sam na poslu kao snažno polazište.
Tıpkı iş hayatımda yaptığım gibi, işteyken beni çocuklarımla birlikte kimin destekleyeceği seçimini sağlam bir referans ile yaptım.
Kako bi mi pomogao u objašnjavanju ovoga, uposlio sam jednog od naših najvećih filozofa, vladara metaforičara, čovjeka čiji su doprinosi tom polju tako veliki da je on sam postao metaforom.
Açıklamamda bana yardımcı olması için en büyük filozoflarımızdan birini yardıma çağırdım. Metaforcuların hükümdarı, onun bu alana yaptığı katkılar o kadar büyük ki artık kendisi bir metafor oldu.
1.1642308235168s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?